Vajinismus

Yaklaşık her 10 kadından birinde görülen vajinismus, çoğunlukla bilinçaltındaki sebepler ile bir tür “Kaygı bozukluğu” veya “Cinsel ilişki fobisi” olarak da tanımlanabilir. Bu durumun dışa vurumu olarak vajina girişini çevreleyen kaslar güçlü biçimde ve istem dışı olarak kasılarak cinsel birleşmeyi (penetrasyon) çok acılı ya da hiç gerçekleşemeyecek hale getirir. Tıpkı korkan bir kişinin elinde olmadan kalbinin birden hızlanması gibi vajinismusta yaşanan kasılmalar da istemsiz, yani kadının kontrolünde değildir. Nadir de olsa vajen girişinde anatomik bir problemler veya bartolin absesi gibi durumlar da vajinismusa neden olabilmektedir. Ancak vajinanın çok küçük ve çok dar olmasından dolayı veya kızlık zarlarının çok kalın olmasından dolayı kasılma olması gibi kavramlar çoğu zaman sadece gerçek sorunun görmezden gelinmesine ve zaman kayıplarına yol açar. Vajnismusta vajinanın girişindeki kasların aşırı biçimde kasılmasına ek olarak, bacaklar, çene, sırt, ayak parmakları gibi bölgeler de beklenmedik şiddette kasılabilir. Ayrıca kasılmalara ek olarak endişe, korku ve panik haliyle eşi itme, bağırma, ağlama veya kaçma gibi dışa vurumlar görülebilir. Ender görülse de, sağlıklı başlamış bir cinsel yaşam sonrasında da doğum, düşük, kürtaj, tiksinme, aldatılma, kötü deneyimlere neden olan jinekolojik muayene gibi bazı travmalar sonucunda sekonder vajinismus da gelişebilir. Öte yandan önceden iyileşmiş kişilerin özellikle “Eyvah, ya yine olursa!!” şeklindeki düşünce çağırımları ile tekrarlayabilir. Ne yazık ki sıklıkla görülen durumda insanlar vajinismusu basit bir “gevşeyememe veya isteksizlik” durumu sanarak, sorunu yaşayan kadının anlaşılamama endişeleri ve korkularını körükleyerek sorunun büyümesine hatta başka travmalar oluşmasına neden olabilir. Bunlara ek olarak çoğunlukla erkek bir seferlik aşırı zorlamanın çözüm olabileceği veya kas gevşeticiler, alkol veya benzeri anestezik maddeler ile ilişkiye girilerek sorunun çözüleceğine inanmaya yatkın olabilmektedir. Ancak bu uygulamalar erkeğin öfkelenmesi veya daha evvel baygın halde ilişki kurduğundan eşine karşı daha zorlayıcı bir tutum izlemesi ile travmayı artırarak sorunu çok daha büyütebilmektedir. Ayrıca sedatif bir halde ilişkiye girilen kadın kendi kontrolü dışında ilişki yaşamaktan dolayı psikolojik olarak da olumsuz etkilenebilmektedir. Diğer yandan antidepresan ilaçlar ise çoğunlukla cinsel isteği azaltan etki sergilediklerinden sorun çözülmediği gibi sıkıntıya cinsel isteksizlik de ekleyebilir. Kadının vajinismus haricinde herhangi bir jinekolojik rahatsızlığı yoksa vajinismus gebeliğe engel bir problem değildir. Vajina girişine dökülen spermlerin döl yoluna ilerlemesi sonucunda çok düşük bir ihtimalle de olsa gebelik oluşabilir. Ancak bu dönemde yaşanılabilecek bir gebeliğin soruna hiç de yardımcı olduğu düşünülmemektedir. Vajinismusun Genel Bazı Nedenleri Öfkeli, bencil, sevimsiz, kötü kokan, sevişmenin sadece birleşme olduğunu düşünen erkek Baskıcı otoriter baba veya abi Baba kız ilişkisindeki güçlükler Zayıf, güçsüz anne Aşırı katı bir toplum düzeni içinde yaşama Kızlık zarı yitimi korkusu, suçluluk, ayıp, günah gibi kavramların bilinçaltına yerleşmesi Bilinçaltında penisin vücuda girişine karşı bir tiksinti veya korkunun olması Çok acı çekme, parçalanma korkuları Çocukluktan kalma korku ve travmalar Maruz kalınan cinsel travma, cinsel şiddet Tiksinme, kirletilecek olma inancı Gebe kalma korkusu Ağrılı bir jinekolojik muayene öyküsü Derin eşcinsel dürtüler Diğer pek çok bilinçaltı kaynaklı sorunda olduğu gibi, SubMental’ ın çok etkili olduğu vajinismus kesinlikle tedavi edilebilen ancak her yönüyle oldukça hassas yaklaşılması gereken bir rahatsızlıktır. Tedavi aşamasında tamamen kişiye has, pek çok farklı sebebin olabileceği göz önünde bulundurulmalı ayrıca erkek de tedavi sürecinde mutlaka yer almalıdır. Özellikle vajinismus uzun süredir devam ediyor ise birbirinden duygusal hatta fiziksel olarak vazgeçen çiftlerin evlilik danışmanlığı veya cinsel terapi almaları gereklidir.

Bu sayfayı paylaş


Bağlantılı

Makaleler