Steroid Bağımlılığı

(Nörolojik ilaçlarla beyin dopingi yapanlarda kendi durumları için okusun)
Kadınların söylediği 10 yalanın 9'u güzellikleri ile ilgili iken erkeklerin söylediği 100 yalanın 99'u ise güçleri ile ilgili. Askerliğini patates soyarak yaptıysa bile makineli tüfek ile onlarca resim çektirmişliği vardır. Dolayısı ile kadınların dünyasında güzellik ne kadar önemli ise erkeklerin dünyasında da güç en az o kadar önemli.

Mesela bir ağırlık salonuna gidiyor ve büyükçe kaslarınız var ise neredeyse her gün yeni başlayanlardan biri usulca yanınıza sokularak kulağınıza "sen ne kullanıyorsun abi?" diye fısıldar. Aslında kendi güç iştahını hızlıca karşılamanın sihirli formülünü arıyordur. Ancak bu güç ihtiyacını süratle karşılamak isteyen bazı sporcuların (veya antrenörlerinin), kondisyon ve kas gelişimi amacıyla steroid ve anabolizan kullanımı oldukça hassas dengeler üzerinde çalışan hormon sistemi üzerinde ciddi yan etkiler doğurur. Kişinin genetiği, kullanılan ilaçların içeriği, miktarı ve kullanım sürelerine bağlı olarak sivilce, saç dökülmesi, ses kalınlaşması, kıllanma, jinekomasti (meme dokusunun oluşması), testislerin küçülmesi, karaciğer tümörleri gibi pek çok rahatsızlığa sebep olabilir.

Kısaca değinmek gerekirse steroidler, kas gelişimi için olmazsa olmaz testosteron yani erkeklik hormonu türevleri içeren ilaçlardır. Bu hormon sebebi ile kadınlar dışarıdan testosteron almaksızın "aşırı" kas gelişimi sağlayamazlar. Steroidlerin oral ve enjeksiyonluk türevleri bulunur ancak bu hormonun dışarıdan alımı vücudun kendi testosteron üretimini azaltır hatta durdurur. Bu ilaçların kullanımı esnasında çok yüksek testosteronun(1. etki) güç, motivasyon gibi etki ve öfke gibi yan etkilerini yaşayan kişi kullanımı bıraktığında ise hem testosteron üretimi azaldığı için hem de vücut aşırı testosteronu kadınlık hormonu olan östrojen veya prolaktine çevirdiği için bu seferde yüksek dozdaki kadınlık hormonlarının (2. etki) etki ve yan etkilerini yaşamaya başlar.

Her iki fazda da iç organlara, kardiovasküler (kalp-damar) sisteme, endokrin (hormonal) sistemine, üreme sistemine ve kişinin ruhsal duruma zarar verme riski çok yüksektir. Kullanılan doza ve süreye bağlı olarak bazı etkiler tedavi edilebilir ancak tedavi edilemeyecek olan hasarlarda bırakabilir. Ne yazık ki gerek halter gerekse boks sporunda büyük başarılara imza atmış sporcularımızın karaciğer yetmezliğinden ölmüş olmaları kara bir tesadüf değildir.

Steroidlerin yanı sıra anabolizanlar da çoğunlukla testosterondan üretilen özel ilaçlar olup bunlarda vücudun protein metabolizması üzerinde rol oynar. Normal bir insan bir seferde en çok 30 gr protein işleyebiliyor iken anabolizanlar bu miktarı 50-60 gr seviyesine taşıyarak kısa sürede yüksek kas oluşumu sağlayabilir. Ancak bu ilaçlarda steroidler gibi başta karaciğer ve böbrekler olmak üzere pek çok sisteme ciddi yük bindirirler.

Peki bu gibi maddelerin madem birazcık iyi, bolca kötü ve çokça çirkin etkileri var o zaman niçin üretiliyor veya neden piyasadan kaldırılamıyor ki; Öncelikle bu maddeler veterinerlikte yoğun olarak kullanılır ayrıca insanların hormon eksikliği tedavilerinde, yardımcı üreme tedavilerinde, prematüre bebeklerde, ciddi kansızlık hastalıklarında ve bazı kanserlerde de kullanılır.

Şüphesiz ki tıp ile uğraşan herkesin kas gelişimi amaçlı steroid ve anabolizan kullanımına şiddetle karşı çıkacaktır, ayrıca bu durum sadece etik dışı değil ayrıca hilekarlıktır. Ancak bu ilaçları kullanan bireylerin kürlerinin başında ve kür bitiminin bir ay sonrasında en azından bir Dahiliye Uzmanına giderek kontrolden geçmeleri ayrıca ldl, hdl, ggt, kreatin, alt, ast, total ve free testosteron ile e2 testleri dahil detaylı kan değerlerini ölçtürmeleri gereklidir. Bu aşamada doktorunuz hele ki gerçek bir sporcu hekimi ise şahsi tecrübelerine dayanarak yan etkiler konusunda aklınızı başınıza getirebilir yada en azından kür esnası (DCT) ve kür sonrası için koruma protokolleri (PCT) hakkında bilgi verebilir.

Aksi takdirde yaşanması çok muhtemel ağır iç organ sorunlarının yanı sıra kür bitiminde yaşanacak olan atrofi(kas kaybı) ve ikincil kadınsı oluşumların yol açacağı fiziksel ve ruhsal bozukluklar için psikolojik destek gerekli olabilir.

Bazen sadece bu etkiler ile yüzleşmemek için kürlerini bir türlü bitirmeyenler yada ximobolan kürü bitecek iken xuraboline kürüne, xurabolin kürü bitecek iken xrenblon kürüne atlayan kişiler görülür ki bu durum güçsüzlük korkusu temelli bir madde bağımlılığıdır.
(İş öğretmiş olmamak için isimler değiştirildi)

Not: Aynı okun lacivertini LGS'den TUS'a, sınava hazırlananlar conserta, ritalin gibi ilaçlarla yapıyor. Bunlarda omuzlarının arasındakine benzer etki eder.

Bu sayfayı paylaş


Bağlantılı

Makaleler