Bu Makaleyi Dinlemek İçin Oynat Düğmesini Tıklayın (Seslendirme Submental Terapisti Tansel Ergün)

Size Değişimle Randevu kitabımda bahsettiğim EFT konusunu adam akıllı anlatacağım.

Tarihçesi dâhil bana lüzumsuz gelen konulara girmeyeceğim ama 1960’larda bir fizikçinin ortaya koyduğu ve açılımı Emotional (Duygusal) Freedom (Özgürleştirme) Technic (Tekniği) olan EFT’yi her türlü duyguyu boşaltmak için sıklıkla uygularız. Hem çok etkili hem de yüzlerce sayfalık kitaplara sığdırılamamış olsa da uygulaması çok basit bir tekniktir. Bazı yerlerde bu tekniği farklı isimler ile duyarsınız ama ortada bir vuruş (tapping) var ise o tekniğe kimin hangi nörolojik adı uydurduğunun önemi yoktur. O tekniğin adı EFT’dir.

Peki nedir bu vuruşlar? EFT tekniğinde kişinin kurtulması gereken o olumsuz duygusuna iyice odaklanması sağlanır. Bu duygu köpek korkusu, kedi tiksintisi, aşk acısı, yemek yeme isteği, utanç, mahcubiyet, öfke gibi herhangi bir duygu olabilir. Bu odaklanma esnasında kişinin duyguyu olabildiğince güçlü biçimde yaşaması hatta zihninde şekillendirmesi sağlanır. O duyguyu bedeninin neresinde hissettiğini, o duygunun bir şekli olsa neye benzeyecek olduğu, ağır mı, sert bir his mi gibi yönlendirmeler ile zihnin neredeyse bütününün bu his ile meşgul olması sağlanır. Hatta kedi, köpek, uçak korkusu ya da aşk acısı gibi durumlarda duyguya odaklanmak için resim, video ya da sanal gerçeklik gözlükleri çok yararlı olabilir.

Hele ki bunları hipnoz veya Submental altında uygularsan kişi zihninde o duygu ile ilgili hayaller görürken o duyguyu resmen yaşamaya başlar. Bu birinci aşama tamamlandıktan sonra kişi o hâlde iken başının tepesine, alnına, kaşlarının dış ve iç kısmına, elmacık kemiklerine, köprücük kemiğine ve ellerinin karate noktalarına can yakmayacak ancak belirgin vuruşlar yapılır. Kimisi bu hafif vuruşların adını yumuşatmak için ‘’dokunuş’’ diyor ama aslında dokunuş falan değil, parmak uçları ya da bazen kalem gibi küçük bir cisimle yapılan hafif vuruşlar. Bu vuruşlar neredeyse hep üst vücuttaki kemiklere yapılır, kimileri kaburgalar ve göğsün ortasındaki ‘’iman tahtası’’ denilen bölgeye de vuruşlar yapar ama kendimde kolay gıdıklanan biri olarak kaburgalara vuruş yapmayı tercih etmiyorum. Hatta özellikle karşı cinsin köprücük kemiğine uygularken bile tv kumandası veya daha olmadı bir kalemin arkası gibi küt bir cisim kullanmayı tercih ediyorum. Ayrıca bazı yerlerde vuruşların sayısı veya sırası çok önemliymiş gibi anlatılsa da yaptığım binlerce EFT’de aslında bunların önemli olmadığını, kişiyi rahatsız etmeden seri biçimde denk gelen bütün müsait noktalara 15-20’şer hafif vuruş yapmanın yeterli olduğunu tecrübe ettim.

Ama esas hadise şimdi başlıyor, neden vuruş? O vuruşlar nasıl işe yarıyor. Yoksa; ‘’vura vura aklını başına getirmek’’ lafı doğru mu? Dikkat ettiniz mi, bahsettiğim bütün vuruşlar direkt olarak kemiklere yapılıyor, çoğu noktada beynin yakınlarında. Çünkü kemik üzerine yapılan vuruşlar, hafif darbeler kemik üzerinde ‘’piezo’’ elektrik akımı oluşturur. Manyetolu çakmaklarda çok daha güçlü bir örneğini gördüğümüz piezo elektrik, klasik fizikte iki sert cismin teması hatta esnetilmesi esnasında ortaya çıkan, çoğu zaman hafif bir elektrik akımıdır. Aslında vücudun düzgün çalışması için bu elektriğe ihtiyacı var. Bu elektrik mekanizması sayesinde vücut hangi kemiğin zorlandığını anlar ve sadece o bölgeyi kanda gezinen kalsiyum ile kaplar. Sanki elektrik ile yapılan altın kaplama gibi, kalsiyum elektriği görünce elektrik üreten o bölgenin üzerine kaplanır ve bu sayede kemiği güçlendirir. Zaten bu sebeptendir ki egzersiz yapmayan birisi sabah akşam kalsiyum takviyesi alsa bile o kalsiyum kemiklere yapışıp güçlendirmeden idrar ile atılır gider, hatta giderken bir de böbrek taşı yapar. Az sayıda olsa da bu konuda yapılmış olan bilimsel çalışmalar da EFT vuruşları esnasında en çok 0.4 volt, yani çok düşük bir elektrik akımı üretildiği ortaya koyulmuştur.

Peki başka ne elektrik üretir? Beyin! Duygu, düşünce hatta hatırlama bile beyindeki nöronlar arasında yoğun bir elektrik aktivitesi gerektirir. İşte bu sayede o duygunun yoğunluğu yaşanırken yani nöronlar arasında o duygu ile ilgili yoğun bir elektrik aktivitesi oluşmuşken kemikler üzerine yapılan vuruşların ürettiği "piezo elektrik", o kötü duyguya bağlanmış nöronları süratle parazitler. Kişinin bazen hissetmeden duramadığı o duygu ve o duygunun etkisi kısa sürede ortadan kalkar. Hatta bazen EFT’nin temizleme etkisi o kadar hızlı olur ki kişi bunu geçici bile sanabilir. Ama o duyguyu boşalttıktan sonra hele ki boşalan yeri imgelerle, güzel enerjiler veya hisler ile doldurmayı başarırsan ortaya aslında lüzum olmayan mucizeye yakın sonuçlar çıkar.