Bayramları Glikoz Festivaline Çevirmeyin

Sahur, iftar derken Ramazan ayı bitiyor. Ancak, Ramazan ayı boyunca oruç tutan kişilerin beslenme düzeninde meydana gelen değişiklikler nedeniyle, bayramda normal yeme düzenine geçtiklerinde bazen psikolojik olarak daha fazla yeme ve içme eğilimine girebilmekte. Bazı kişiler kendilerini hala oruç tutuyor zannederken, bazı kişiler ise 'oruç bitti şimdi parti zamanı' diyerek aşırı miktarda yeme içmeleri ile kilo alma, hazımsızlık hatta şeker ve tansiyonun ani inip çıkması gibi problemler yaşayabiliyor, üstüne üstlük bu sıkıntılar araç kullanırken çok daha trajik etkiler yaratabiliyor. Ayrıca, marifetin baklavada olduğunu düşünüp Ramazan Bayramını şekerli şeyler festivaline çevirme geleneği üzerine bayramda tatlı tüketiminin arttığı da ortada, hatta bu yazı için, şekerli şeyler içermeyen Bayram temalı bir görsel bulmakda bile oldukça zorlandım. Ancak Bayramda birdenbire aşırı yemek yemek, üstüne üstlük şeker, çikolata, baklava ve muhtelif içecekleri tüketmek artık herkesin zaten bildiği gibi türlü türlü rahatsızlıklara yol açacaktır. Bu nedenle özellikle bayram ziyaretlerinde sunulan ikramlara da dikkat etmeniz oldukça önemli. Bayram ve sonrası için bazı öneriler
  1. Mübarek günlerin zararlı yiyecek ve içecekler konusunda hiçbir istisnası yoktur. Obezite, şeker, kalp, yüksek tansiyon hastaları sürdürdükleri diyete bayram süresince de uymalıdır.
  2. Güne hafif bir kahvaltı ile başlayın ve gün boyu öğün atlamayın. Bayram ziyaretlerinde ikram edilen yüksek glisemik indeksli tatlı ve börekleri öğün olarak kabul etmek daha hızlı acıkmaya ve bayram kilolarına davetiye çıkartır. Ziyaretlerinizi yapmadan önce ana öğün zamanınız geldiyse hafif birşeyler yemek bayram ikramlarında daha kontrollü olmanızda yardımcı olacaktır. Eğer tatlı tüketmeden duramayacak iseniz bari hamurlu, şerbetli tatlılar yerine en azından sütlü tatlıları tercih edin.
  3. Ramazan boyunca sürdürülen sahur yemekleri ramazan ayı sonrası gece yemekleri şeklinde sürdürülmemelidir, aksi takdirde ne ara kilo aldığınızı bile anlamayabilirsiniz.
  4. Bayram ziyaretlerinde çay ve kahvenin fazla tüketimi kafein limitini aşmanızı ve vücudunuzdan sıvı kaybetmenize yol açar. Günde toplam 3-4 fincan çay ve kahveyi geçmemeye, olabildiğince açık ve şekersiz içmeye özen gösterin. Ayrıca her fırsatta çay ve kahve yerine ıhlamur, papatya, kuşburnu gibi yumuşak bitki çayları için.
  5. Ramazan ayı boyunca dinlenmiş olan karaciğerini geceden alkole basmayı planlayanların ise, bu iyileşme sürecinden sonra aniden aşırı sarhoş olarak hem kendi hem de etraflarında bulunanların sağlığına zarar vermemeleri için bu alkollü düşüncelerini en azından mümkün olduğunca az miktarda uygulamaları çok önemlidir.Siz Bayramlarda el öpün, göz öpün, insanları af edin, onları mutlu etmeye, ruhunuza ve vücudunuza iyi gelecek olan şeyleri yapmaya bakın. Vücudunuza dayanıklılık testi yaptırmayın, iyi bayramlar.

Bu sayfayı paylaş


Bağlantılı

Makaleler